30 Ekim 2020 Cuma

BİR ŞARKIDA BUL BENİ

   Bir gülüşe yenik düşersin. Senin hikâyen de o kimsenin göremediği bir çift gözün içinde başlar. Denizler vardır orda, hiç gidilmemiş kıtalar, görülmemiş gezegenler... Başlarda dersin ki "bir mağlubiyet bu kadar güzel olabilir mi?" Cennettesindir. Herkes karanlığı yaşarken sen rengârenk bir bahçedesindir. Aldığın nefes sadece yaşamsal bir şey değil bir duygu gibi olur. İçine her çektiğinde kalbin hızlanır. Adı yankılanır beyninde sürekli, boş sokaklarda bağırılıyor gibi. İşte o an yapmaman gereken en büyük hatayı yapmış oluyorsun. Kendine yapabileceğin en büyük kötülük bu. Yavaş yavaş kendini kaybetmeye başlıyorsun. Artık hayallerin onun hayal ettikleri oluyor. Kendini bir kenara bırakıyorsun. Gitmeyecek zannediyorsun :)) Ama ilk o gidecek. Seviyor zannediyorsun ((: Ama bir tek o sevmeyecek. Yaşadıkça renklerin soluyor, duyduğun o mutlu melodiler artık gece uyutmayan bir musluk damlatması gibi oluyor. Ölüm gibi diyeceksin, kalbin parçalanacak ama o acıyı tarif edebilecek tek kelimen olmayacak. Anlamayacaklar... Yorulacaksın, dizlerinin üstünde kalacaksın belki bir bakışı sana umut olacak her inanıp kalktığında daha sert düşeceksin dizlerinin üstüne. Kabuk bağladı dediğin yaran kanayacak yeniden. Sevmenin çare olmadığını anlayacaksın. Geceler uyutmayacak, gündüzler güldürmeyecek. "Yaşıyorum" diyeceksin "istediğim için değil, zorunda olduğum için." Bazı günler sabaha karşı içinde hissettiğin o sızıyla ağlayacaksın, hıçkırıklarını içine gömerek ve "kalbimi söküp çıkarın." diyeceksin. Dayanmak kolay olmayacak, alışacaksın; acısını bile seviyorum dediğin zaman...

28 Ekim 2020 Çarşamba

BAŞARDIM...

   Aşk hakkında yazıp çizmek, sürekli aramak ve bir şeyler olsun diye sürekli zorlamak... Bile isteye kendimizi bu çukura neden attığımızı merak ediyorum. Aşık olmak, birine karşı hislerimizin olması elimizde değil ama bunu saplantı haline getirmemek elimizde. Kabullenemiyoruz. Birinin bizi istememesini, sevmemesini... Sanki sen ona her şeyini verdin diye o da seni sevmek zorunda gibi bir algı var içimizde. O saplantılı insanlardan biri de benim. 3 sene her şeyimi verdim, sevsin diye bekledim, dualar ettim ve farkettim ki kendime çok büyük yaralar açmışım. Aslında dili seviyorum dese de o bana karşı çok netmiş. SEVMİYORMUŞ Ben görmek istememişim. İnsan sevdiğinde görmemeye yemin etmiş gibi herkese her şeye kapatıyormuş kendini. Oysa bir kez elimi tutsa ömrümü vermeye hazır bekliyormuşum. Her şey yolunda, seviyor diye kendime yalanlar söyleyip aslında kalbimin acısını dindirmeye çalışıyormuşum. 
   Her aşk hikayesinin kendine has hüzünleri vardır. Ben başardım diyebilmek için uğraşırız. Kimimiz vazgeçmeyi başarır kimimiz sevdiğine kavuşmayı... Bazı anıların unutulmaz olduğu kesin. Ben de bir başarı hikayesi anlatacağım. Şu da bir gerçek her iki başarıda da solun biraz buruk kalıyor. Hissettiklerim ve şuana kadar yaşadıklarım beni ben yaptılar. Öğrendiğim en güzel şey ise içimdekileri yazmak oldu. 
    Neyi başarmak istediğine karar ver ve sadece kendine inan. Yıllarını da alsa birgün kendine teşekkür edeceksin 💙💜

26 Mayıs 2020 Salı

Başlangıç için güzel bir gün

sadece hayal gücü ve hisler üzerine yazmak istiyorum. Çoğu zaman gizli kalmış anlatmak isteyip de kabullenemediğimiz her duygu için bir kez daha yazacağım. kendi değişimimi görmek kendimi geliştirmek için belki de yıllarca deneyip de içime attıklarımın bir iki geri dönüş alması için yazacağım. Bugün ilk gün... Belki saçma gelecek belki de gerçekten saçma ama ben  bunları yazmak için yıllarca bekledim. Şimdi sessizliğe gömülü içimin sesi olma vakti. 😊

 Gün geçtikçe her şey aydınlanacak...